tours estambul ve insan ile din bilgisi33
evet yarında sizlede en güzel yazıları yaan tours estambul diyorki lâmiyyete garbın dinsiz felsefesini cevâbını aldı. Fekat ne yazık ki, Kâhire mason Abduhun zehrli fikrleri, bir yandan Mısrda Câmi’^ezkre'^'^'^'' Böylece Mısrda, Reşîd Rızâ ve Ezber medresesi Rektörü mS Merâgî ve Kâhire müftîsi Abdülmecîd Selim ve Mahmûd Şeltüt? Tentavî Cevheri ve Abdürrâzık pâşa ve Zeki Mubârek ve FeJS Vecdi ve Abbâs Akkâd ve Ahmed Emin ve Doktor Tâhâ Hüseyn pâşa ve Kâsım Emin gibi (Dinde reformcular) türedi. Bir yandan da, üstâdları Abduha yapıldığı gibi, bunlara da ilerici İslâm âlimi denilerek, kitâbları türkçeye terceme edildi. Birçok din adamının doğru yoldan kaymasına sebeb oldular.Büyük İslâm âlimi, ondördüncü asnn müceddidi olan seyyid Abdülhakim Efendi “rahmetullahi aleyh”, (Kâhire müftîsi Abduh, İslâm âlimlerinin büyüklüğünü anlıyamamış, İslâm düşmanlanna satılmış, sonunda mason olarak, islâmiyyeti içerden yıkan azılı kâfirlerden olmuşdur. İzmirli İsmâ’îl Hakkı, Ömer Rıza Doğrul, Hamdi Akseki ve Şerâfeddîn Yaltkaya ve Şemseddîn Günaltay ve Mustafâ Fevzi ve Konyalı Vehbî ve Muhammed Akif ve dahâ nice ı din adamları, onun kitâblannı okuyarak te’sîri altında kalmışlar, çeşidli yollar tutmuşlardır) buyurdu.
Abduh gibi küfre veyâ dalâlete sürüklenenler, kendilerâden sonra gelen genç din adamlannı da doğru yoldan çıkarmak için, âdetâ birbirleri ile yanş etmişler, (Ümmetimiıı felâketi, fâcir [sapık] olan din adamlanndan olacakdır) hadîs-i şerifinin haber verdiği felâketlere önayak olmuşlardır.
Abduhun Mısrda yetişen çömezleri de, boş durmamış, kahrve gadab-ı üâhînin tecellîsine sebeb olan çok sayıda zararh kitâblan neşr etmişlerdir. Bunlardan biri, Reşîd Rızânın (Muhâverât) ki-tâbı olup, Hamdi Akseki tarafından türkçeye terceme edilerek, (İslâmda birlik) gibi bir ism takılmış ve 1332 [m. 1914] de îstan-bulda basılmışdır. Bu kitâbında, üstâdı gibi, Ehl-i sünnetin dört mezhebine saldırmış, mezhebleri fikr ayrılığı sanarak ve ictihâd usûl ve şartlarını, te’assub ve münâkaşa şeklinde göstererek, (İslâm birliğini bozmuşlardır) diyecek kadar dalâlete düşmüşdür. Dört mezhebden birini takifd eden, bindörtyüz seneden beri gelmiş, milyonlarla hâlis müslimân ile âdetâ alay etmişdir Asnn ih-tiyâclanm karşılamağı, dîni, îmânı değişdirmekde arıyacak kadar islâmiyyetden uzaklaşmışdır. Dinde reformcuların birleşdikleri tek nokta, kendilerini gerçek müslimânlığı ve asrın ihtiyâçlarını kavramış geniş kültür sâhibi bir İslâm âlimi olarak tanıtmal kitâblannı okuyup, anlayıp, Resûlullahın vârisi oldukları^^müjd^
•'îtoberleri olmadığını, ya’nî din bUgilerinden yoksun, kati oUuklanm kendi konuşmalan ve yazılan açıkça gösteri-‘^ygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” (insanların en ^ii îmânı olan âlimlerâir) ve (Din âlimleri, Peygamberlerin vâ-jttidir) ve (Kalb bilgileri, Allahın esrarından bir sırdır) ve (jjılerm uykusu ibâdetdir)ve (Ümmetimin âlimlerine saygılı dil! Onlar, yer yüzünün yddızlandır) ve (Âlimler kıyâmet gü-jsefa’at edeceklerdir) ve (Fıkh âlimleri kıymetlidir. Onlarla be-ieı bulunmak ibâdetdir) ve (Talebesi arasında âlim, ümmeti smda olan Peygamber gibidir) hadîs-i şerifleri ile, bindörtyüz aedenberi gelmiş olan Ehl-i sünnet âlimlerini mi medh buyuru-!i! Yoksa, bunlardan sonra türemiş olan Abduhu ve çömezleri aimdıklan mı övüyor? Bu süâle, yine Resûlullah “sallallahü ve sellem’’ efendimiz cevâb vermekde, (Her asr, önceki asr-Mdaha kötü olacakdır. Böylece, kıyâmete kadar bozulacakdır) İMyamet yaklaşdıkca, toı adanılan eşek leşinden dahâ bozuk, a kokmuş olacaklardır) buyurmakdadır. Bu hadîs-i şerifler, Kurtubî muhtasan)nda yazılıdır. Resûlullahın “sallalla-eyhi ve sellem” medh ve sena buyurduğu İslâm âlimlerinin ve binlerle Evbyânm hepsi, sözbirliği üe bUdiriyorlar ki, Ce-^Miemden kurtulacağı mü)delenen tek bir brka (Ehl-i sünnet vel-lüat) denüen âlimlerin mezhebidir. Ehl-i sünnet olmıyanlar, ■^ttenneme gideceklerdir. Yine bildiriyorlar ki, mezheblerin telfî-«atüdır. Ya’nî, dört mezhebin kolaylıklarını toplayıp uydurma ''‘bir mezheb yapmanın, bâtıl, saçma birşey olacağını da sözbirli-bildirmişlerdir.
(Fâideti Bilgiler) kitâbmda bu husûsda geniş bilgi vardır. Lût-‘'a Oradan da okuyunuz'.
olan kimse, bin seneden beri gelmiş olan islâm âlimleri-sözbirliği ile övdükleri, Ehl-i sünnet mezhebine mi uyar, yok-*».yüz seneden beri türemiş olan kültürlü(!), ilerici din câhUi '"an zındıklara mı inanır? Cehenneme gidecekleri hadıs-ı şerîf-'■«be bildirilmiş olan yetmişiki fırkanın ileri gelenleri, çenesi kuv-'eUi olanları her zemân, Ehl-i sünnet aUmlenne rahmetullahı leâlâ aî^vV^im ecma’în” saldırmışlar, bu mübarek mushmanlan veltenmişler ise de, kendilerine ayet-i kerimelerle ve L cevâb verilerek rezîl edilmişlerdir, llm ile başan
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, iş hayâtında da (M limânların mezheblere aynlması, AUahü leâlânm rahmetidiıu^ yürüyor. 1282 [m. 1865] senesinde doğmuş ve 1354 [m.l935]J Kâhirede füc’eten ölmüş olan Reşîd Rızâ gibi dinde reformcu zı^ dıklar ise, mezhebleri birleşdirerek İslâm birliği kuracaklanm söy liyorlar. Hâlbuki Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” yer yüzündeki bütün müslimânların tek bir îmân yolunda, dört Halifesinin doğru yolunda birleşmelerini emr buyurdu. İslâm âlimleri, elele vererek çalışıp, dört Halîfenin i’tikâd yolunu buldular. Kitâb-lara geçirdiler. Peygamberimizin emr etdiği bu yola, (Ehl*l sünnet vel-cemâ’at) ismini tours estambul verdiler. Yer yüzündeki bütün müslimânların bu tek (Ehl-i sünnet) yolunda birleşmeleri lâzımdır. îslâmda birlik istiyenler, sözlerinde samimî iseler, mevcûd olan bu birliğe katılmalıdırlar.
Fekat, ne yazıkdır ki, müslimânlar arasında bölücülük yapmağa, islâmiyyeti içerden yıkmağa çalışan Reşîd Rıza ismindeld zm- ! dığın bu kitâbı, (İslâmda birlik ve fikh mezhebleri) ismi altmda, Diyânet İşleri Başkanhğına sızmış olan sapık particiler tarafmdm 1394 [m. 1974] senesinde, 157 neşriyyât numarası üe basdınlaıak, genç din adamları aldatılmağa çalışılmışdır. Çok şükr ki, işleri bu mezhebsizlerden temizlendi. Onlann yerini alan, inşâm, temiz, bilgili âlimler “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma în’, böyle sapık neşriyyâta karşı gençleri uyarıcı kitâblar yazmakdadırlar. Bu çeşidli kıymetli kitâblardan biri, Konya Y.İslâm Enstitüsü bocala-nndan Durmuş Alî Kayapmann, (İslâm dînini tehdîd eden en korkunç fitne Mezhebsizlik^r) kitâbıdır. 1976 da Konyada basdınl-mışdır. Zındıklar, hep yaldızlı sözlerle müslimânlan aldatmışlar. (İşbirliği sağlıyacağız) maskesi altında (îmân birliği)ni parçalamışlardır. Dahâ çok bilgi almak için, (Fâideli Bilgiler) kitâbını okuyunuz! Muhtelif müsiimân ismleri altına saklanan zındıklar, islâmiyyeti parçalamağa, bozmağa çalışıyor. İlmleri, akllan verimsiz ise de, paraları çok olduğundan, kirâlık din adamlan ile sahneye çık-makdadırlar.
44 — Kitabımızın sonunu, imâm-ı Rabbânî, müceddid-i elf-i sânı Ahmed Fârûkî Serhendînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” bir mek-tûbunu yazmakla süsliyelim. İslâm âlimlerinin gözbebeği Evliyâ-nm ve tesavvuf
\Uahü teâlânuı insanlara gönderdiği peygamberidir. Onun-[İirlikde olanlar, kâfirlere karşı çok şiddetlidirler. Birbirlerine ^ pek merhametlidirler) buyuruyor. Bu âyet-i kerîme uzun sonunda, (Kâfirlerin onlara gayz etmeleri için...) buyurul-j^dadu. Allahü teâlâ, Eshâb-ı kiramı, birbirlerini çok sevdikleri-bddirmekle övmekdedir. Âyet-i kerîmede bulunan (Rahûn) ke-iuesi, sevişmenin çok olduğunu gösteriyor. Böyle kelimelere ara-^jramerinde (Sıfat-ı müşebbehe) denir. Hem çokluk, hem de de-iimbildirir. Eshâb-ı kiramın sevişmelerinin devamlı, sürekU oldu-iifflu göstermekdedir. Resûlullah hayâtda iken de, âhırete teşrif iyledikden sonra da, hep sevişdiklerini bildinnekdedir. Eshâb-ı kilimin birbirleri arasında, sevişmeğe uyrmyan hiçbir şeyin, hiç bir lemân bulunmadığı, bu âyet-i kerîmeden anlaşılmakdadır. Birbiri-K arşı, kin beslemek, düşmanlık, çekememek gibi çirkin şeylerin Jçbırzemân hâtırlanna bile gelmiyeceğini, Allahü teâlâ, bu âyet-i enmede açıkça büdiriyor. Eshâb-ı kirâmm herbiri böyle idi. Çün-> ayet-i kerîmedeki (Vellerine) hepsi demekdir. Hepsi böyle