tours estambul ve insan ile din bilgisi99

tours estambul ve insan ile din bilgisi99

 gündüz oldu hava cok sıcak ve ben yazıyorum tours estambul dediki vısını söylemek, Peygamber olmıyam Peygamber yap-Peygamberi Peygamber tanımamak olabilir. Bu ise küfr-f^ıSd Peygamberlerden birini tanımamak, hiçbirine inanma-rSıek olduğu, bütün kitâblarda yazılıdır. Bundan başka lİî) kasidesinin şerhinde ve (Berika)nın üçyüzdokuzuncu sa-#ıde, (Hiçbir Velî, Peygamber derecesine varamaz. Pey-j[ıeri tahkir, küfr ve dalâldir) diyor.1399 [m. 1979] da ölen Pâkistânlı Mevdûdî (İslâm medeniyye-1, Fâtır sûresinin yirmidördüncü âyetine:



(Hiçbir ümmet müstesnâ olmamak üzere, içinde bir korkutucu h^mber gelmişdir) ma ’nâsım vererek, (Her ümmete bir Pey-Werge/rajşdir. “Yüzyirmidörtbin Peygamber gelmişdir’'hadîsi, mte’yîd etmekdedir. Geçmiş Peygamberlerden nisbeten bilimin vardır. Hazret-i İbrahim, hazret-i Mûsâ, Konfüçyüs, Zer-mKrişna gibilerirün vatanlarını bile bilmek mümkindir. Herbi-hkndikavmlerine gönderilmişlerdir. Bunlardan hiçbiri, benim ri-liatim bütün âlem içindir, dememişdir) yazıyor.
I Bu âyet-i kerîmedeki (korkutucu)nun, yalnız Peygamber olma-[ıp, Peygamber veyâ âlimler olduğu Beydâvîde ve Mevâkibde ve [ıtçok tefsirlerde yazıhdır. Âyet-i kerîmeye verdiği yanlış ma’nâyı |«.za îf bir hadîs ile sağlamlamağa çalışmakdadır. Bu za’îf hadîsi, flslâD] âlimlerinin hiçbiri sened olarak almamışdır. Gûyâ kurnazlık İŞarak, Konfüçyüs, Zerdüşt ve Krişna gibi kâfirlerin de Peygam-[jiolduklanm gençlere inandırmağa çalışmakdadır. Bütün bâtıl I “inler, Allahü teâlânm Peygamberler ile bildirdiği hak dinlerin borinasından hâsıl olduklan gibi, mflâddan dörtyüzyetmişdokuz sene önce ölen Konfüçyüs de Çinde eski hak dinlerden kal-“r? olan tapınmak fikrlerini ve iyi huylan övdüğünden, ölümünden sonra, felsefesi mezheb hâlini almışdır. Mezhebini bildiren, çe-lıdli dillerde, kitâblar vardır. Bunlardan biri Almanca (Wörte des konfuzius)dır. Ya’nî (Konfüçyüsün sözleri) kitâbıdır. Bu kitâbda,
%âvî dinlerin hepsinde bulunan, îmânın altı şartı görülmediği gi-*>İ küfrünü gösteren sözleri de çokdur. Küfrü açıkda olan birisine, öıüsümân denemez. Nerde kaldı ki. Peygamber denilebilrin. Kriş-Da j Hind
ber olmıyanlar Peygamber yapılmış olur. Yâhud, Peygamberle den birkaçı inkâr edilmiş olur. Bunun ikisi de küfr olur. Bu hai sahîh olsa bile, zan hâsıl eder. îmân edilecek şeylerde, zan ile ko nuşulmaz. Hele, böyle iki dürlü bildirilmiş ise, hiç kıymet veril mez).
Kâfirler [ya’nî Allaha düşman olanlar] ikiye aynhr: Kitâblıkâ fir, Kitâbsız kâfir. Bir Peygambere ve buna gökden inen kitabı inanan kâfirlere (£hl-i kitâb), ya’nî (Kitâbh kâfir) denir. Kitâblar ve îmânları değişmiş, bozulmuş olsa da, bunlann, kendi dinlerini göre Besmele okuyarak bıçakla kesdikleri hayvanlar yinir, Feka domuz hiç yinmez. Bunların kızları ile evlenilir. Fekat, bunları müslimân kızı verilmez. Şimdiki yehûdîler ile hıristiyânların kend bozuk dinlerine bağlı olanları kitâbh kâfirdir.
Hiçbir Peygambere ve semâvî bir kitâba inanmıyan kâfirlen (Kitâbsız kâfir) denir. Bunlann kesdüderi yinmez. Kızlan alın maz ve kız verilmez. Müşrikler, Allahsızlar, Putperest, Mecûsüer Berehmenler, Budistler, Mülhidler, Zındıklar, Münâfiklar v( mürtedler, hep kitâbsız kâfirdirler. Allahü teâlâdan başka şeyle re tapınanlara (Müşrik) denir. Müşrikler ikiye ayrılır: Ülûhiyyet de müşrik ve ibâdetde müşrik, Ülûhiyyetde müşriklerden bin (Mecûsî)lerdir. Bunlar, ateşe tapar. (Hâlık ikidir: Biri, Yezdâı olup, iyilikleri yaratır. Öteki ise, Ehrimen olup kötülükleri yara tur) dedüer. Eski tabî’iyyecüer, herşeyi tabfat yaratıyor dediler İbâdetde müşrik olanlar, (Putperestler)dir. Bunlar kendi elleri ili yapdıklan heykellere tapınırlar. Putlar, kıyâmetde Allaha bizin için şefâ’at edecek derler. Hıristiyânlarm çoğu (Trinite), ya’n (TesÜs) yapıyor. Ya’nî üç tann olduğuna inamyorlar. Çoğu da îsâ aleyhisselâma tann diyor. Yehûdîlerin bir fırkası da, Uzey Allahın oğludur, diyor. Hepsi müşrik oluyorlar. Fekat, ellerinde ki kitâbın gökden indiğine inanmakdadırlar. Komünistlerle ma sonlar ve son asrın câhilleri, Allahsız kâfirdirler. Anası babas müshmân olup da, kendisi müslimân olmıyana (Mürted) denil Muhammed aleyhisselâmın Peygamber olduğuna inanmıyan, fe kat dünyâ menfe’ati için, müslimânlara karşı müslimân görünene (Münafık) denir. Münâfık, başka dindedir. Müslimânlann arasın da, onlar gibi ibâdet yapar. Allah ismini dilinden düşürmez Feka bozuk inançlarını saklar. Hiçbir dinde olmadığı, Allahü teâlâv? inanmadığı hâlde, müslimân görünüp, müslimânlığı deeisri’ ğe, dinsizliği müslimânlık olarak yaymağa uğraşana
. *n„ha ve Muhammed aleyhisselâmm Peygamber ^ inandiEim Kur’ana ve hadîslere uyduğunu söyler. Fe-kerîmi ve hadîs-i şerifleri kendi câhil kafasına ve *^Sişüne göre ma’nâlandırır. Bu bozuk anladıklarını, sapık Llerinimüslimânhk olarak yaymağa uğraşır. Ehl-i sünnet İllerinin doğru sözlerini beğenmez. İslâm âlimlerine câhil der. ■jle zındıklara da, şimdi aydın din adamı, (Müceddid) ve ^ierefomcu) deniliyor. Böyle câhil, zındık, sahte din adam-juaaldanmamalı, bunların kitâblarını, mecmû’alannı okuma-slıdır.
\lüslimân olduğunu söyliyen, (Kelime-i şehâdet) okuyan kim-ije şübhe ile küfr damgası basılamaz. İbni Âbidîn, üçüncü cild-.mürtedleri anlatırken diyor ki, (Hülâsa) ve başka kitâblarda, felimân olduğunu söyliyen bir kimsenin bir işinde veyâ sözün-ibirçok küfr alâmetleri üe bir ûnân alâmeti veyâ küfr olması şüb-sbolanbir alâmet bulunsa, buna kâfir dememelidir. Çünki müs-aanaı^zan olunur). (Bezzâziyye) fetvâsında şunu da ekliyor ki, toalametmı dilediği açıkça anlaşıhnca, kâfir olur. TeVfl etmeniz laıde vermez).
Din kelimesi, lügatda yol, iş ve mükâfat demekdir. Millet, yazı ®nak demekdir. Bir Peygamberin Allahü teâlâdan getirdiği ina-şeylere (Din) veyâ (Millet) yâhud (Usûl-i din) denir. Pey-erlerin aleyhimüssalevâtü vetteslîmât”, bu ma’nâda olan ^ eri, milletleri hep birdir. Din, su kaynağı demekdir. Bir Pey-. berin yapılmasını emr veyâ yasak etdiği şeylere (Ahkâm-ı dî-“))e) ve (Fürû’ı din) denilmişdir. Peygamberlerin dinleri başka gridir. Bugün, din deyince îmân edilecek bilgiler ve İslâm birük-^ ânlaşıhnakdadır. Muhammed aleyhisselâmm dînine (İslâm dî-®)veyâ (İslâmiyyet) denir.
Her mü’minin, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri îmân edile-şeyleri öğrenmesi ve bunlara göre inanması vâcibdir. Bunlara inanan, doğru mü’min olur. Fekat sebeblerini öğrenmediği günâha girer. Yapılması ve sakınılması lâzım olan ahkâmın de-®srini, sebeblerini öğrenmek emr olunmadı. Bunlann sebeblerini ^''niemek günâh olmaz.
, Büyük günâh işliyenin îmânı gitmez Harâma halâl de^e, ^ânı eider Günâhlar ikiye ayrılır: (Kebaır), buyuk günahlardır.
tours estambul yazdı..