tours estambul ve allah bilgileri44

tours estambul ve allah bilgileri44

 evet arkadaslar sizlere en güzel bilgileri yazan tours estambul diyorki Ve zikrettiğimiz hikmete binaen (ki. Peygamber (aleyhisselâmla);^ kümleri zanmnm galebe çaldığı tarafa idi.) Peygamber (a ley hisselin: katında zahiri durum neyi iktiza etti ise onunla hükmetti. Ya ona),-, çunun gereği olarak) sopa vurdurdu veya kötü söz söylemekleonuie. biye etti veyahut da ona la’net etti. Sonra Peygamber laleyhıssd:\ Allah’ın kendisini vasfettiği, mü’minlere rahmeti, ümmetineşelUii den ve kendisine beddua ettiği kimsenin hakkındaki bedduasını Alt m kabul buyurmasından çekindiği için dua etmiştir; Allah’ın pcyganieı bedduasını ve la’netini onun için rahmet kılmasını istemiştir. İştePr. gamber (aleyhisselâm)\n:

“O beddua elliğim buna müslahak değildi.” sözünün mânâsı bak
Yoksa öfke ve canının sıkılması Peygamber (sallallahu aleyhirte-len})\ Müslümanlardan müslahak olmayan kimseye bu gibi işlen ıhmakla küçülmeye sevk etmedi. Bu hadîs-i şerife verilecek en doğruma
“Beşer öfkelendiği gibi ben de öfkelenirim” sözünden, önce,pe}E-beri yapması gerekmediği şeyi yapmaya şevketti diye anlaşılnuu
Bilâkis şu mânânın murad edilmesi câizdir: Peygamber, Allahi?nS kelendi ki, ona kötü söz söylemek ve la’net etmek suretiyleceale dırmaya şevketti. Ve o öfke tahammül edilen cinsten idi. Osj,ı bağışlanması da câiz idi. Veyahut suç, kendisinden dolayı cezalanid ması ile kendisinin bağışlanması arasında muhayyer bırakılanhususr idi.
Peygamber (aleylıisselâm)\n cezalandırdığı kimseye dua einıesi,s^ katini izhar etme yerine kullanılması, ümmetine Allah’ın hııdudusiî cavüz etmekten korkmaları ve çekinmelerini öğretmek için okfce ihtimali de vardır, öfkesinden burada yaptığı bedduasındanvandchı husus ve bundan başka birçok yerlerdeki beddualara, kesinolarüca vermeyi kasd etmediğine ve buna azimli olmadığına hamledilir.Hd Peygamber (aleyhisselâmjdan, öfkesiz iken de Arapların âdeltep^ re böyle beddualar sadır olurdu. Bu beddualardan kabul olunmakJf rad edilmezdi. Nitekim Peygamber (sallallahu aleyhi vesellemlA^^^
—Zarara uğra, Allah karnını do>urnıaMn, Allah hn^a/.ına sancı, vücudunu hastalık versin (I) (MO).
Peygamber (aleyhis5clûn))\n bunlardan başka birçok bedduaları ol-duŞ,u rivayet edilir.
Birçok hadîs i şerifte Peygamber (aleyhısselâm}m sıfatı varid olmuştur kı, Q, hiçbir kötü ve çirkin sö/ srtylenıc/di. (Hiçbir kiMU iş yapmadığı gibi. Bilâkis büiuıı sö/ ve işlen iyi ve gü/el idi).
Enes (radıyullahtı anlı) diyor ki:
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), (kötü, ağır ve yaramaz söz söylemezdi. La’net etmezdi. Bizden birine öfkelendiği vakit.
—Ona ne oluyor'? Alnı toprağa değsin (641), buyurur idi.
Hadîs-ı şerif bu mânâya hamlolunur. Sonra (bunların hepsiyle beraber) Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), bu gibi bedduaların Allah katında kabul olunmasından korktu da, geçen hadîste zikredildiği gibi, Rabbisinden, bedduasının, beddua ettiği kimse hakkında günahlardan temizlemeye vesile ve rahmet kılması hususunda söz aldı. Ve peygamberin hakkında yaptığı bedduanın kabul olmasından, Peygamber (aley-hisselâm)\n la’netinden dolayı Allah korkusunu anlaması neticesi ona yc’s ve ümitsizlik gelmemesi için bir lütuf ve rahmet olur.
Bu (dua) Peygamber falcyhisselâm)dan, şer'a uygun olarak (suçundan dolayı) hak ettiği, sopayı vurduğu veya kotu söz söylediği veyahut la’nct ettiği kimse için bu hususları günahına kefaret kılmasını ve işlediği suçun bağışlanmasını da islemiş olur Böylece dünyada kendisine verilen ceza afv ve mallret olmasına sebeb olur. Nitekim başka bir hadis-ı şerifle varid olmuştur:
—Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina yapmamak, birbirinizin yüzüne karşı ve arkasından iftira etmek için bühtan yapmamak, maruf olan da bana isyan etmemek üzere biat ediniz. Kim sözünde durursa onun ecrini, sevabını Allah verir. Kim bunlardan bir şey işler de dünyada unun cezasını ğorıırsc, o ceza kendisine kefârci olur (642).
(640)hilalli Muslini. Sallılı, 4.' Klınhıı'l llırrı \ı''\-Sıla. J.' Ilalm I .ı.ıııcim'ıı Ncbıvyun'ılc 46 12604) No lu mcinı Ilın Ihhas (r a ) (lan l.ıhrıç tlııııslır
Peygamber (sallallahu aleyhi ir sellenı), Sevad b.Amr’a ancak kendisinde gördüğü bir münkerden dolayı vurdu. Belki de sopa ile vurma sından ancak onu terbiye etmeyi kasdetmi^ti. Vakta ki bu vurusunda
Masıyet ve mekruh olanlardaki dünya işlerindeki hükmü, geçen kısımlardan zikretıiğimiz hükmini aynıdır. Yani, dünya işlerinden baala unda sehv ve hata vaki olması caizdir. Bunların hepsi pcygamberlıje leke getirmez. Evet dünya işlerinde sehiv ve hata nadiren vakiolur.Zi-ra Peygamber (aleylusselânı)\n bulun işleri doğruluk üzere vaki olur. Halta işlerinin ekserisi veyahut hepsi ibadetler yerine câridir. Çünkü Peygamber (aleybisselâm), dünya işlerinden ancak zaruri ihtiyacı kadar, vücudunun sağlığını devamlı kılacak, ki onunla Rabbine ibadet edectk olduğu maslahatı vardır.
Onunla şeriatının ahkâmını açıklar. Ümmetinin terbiyesini, idaresini sağlar. (Bunların hepsi kendisi ile Rabbi arasında olanlardır). Dunyai}-lerinden kendisi ile insanlar arasında cereyan edene gelince: İnsanlara marulu işlemek veya kendilerine bol bol in'âm ve ihsanda bulunmak, güzel söz söylemek veya işittirmek, dinden uzak kalanları, dineyalıjiı-rıp yaklaştırmak, inkâr edenlerle savaşmak, hased edenlerle de müdafaa etmek etrafında cereyan ederdi. Bunların hepsi, salih amellerine dahil, ibadetlerindeki, vazifelerin temizlerine karışmıştır. Bazen dünyeviiylt-rindc, uhrevi işlerindeki durumun ihtilafına göre muhalefet ederdi.İslerini fiillerden benzerini hazırlardı. Yakın bir yere gideceği vakit, merkebe binerdi. Uzun yolculuğa çıktığında ise erkek deveye binerdi .Savaştaki çatışmalarda da sebat etmeye delil olsun diye katıra binerdi Ata biner, onu imdad dileyenlerin imdadına koşma ve facia gûnılııde kurtarma işi için hazırlardı. Giyiminde, bütün ahvalinde kendi ve ümmetinin maslahatını gözeterek hareket
Yine Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellenı) dünya işlerinden banlarım ümmetine yardım etmek, bazılarını terbiye etmek ve başkasını ondan daha hayırlı görmediğine, başkasını yapmak istemediği için işlerdi Nitekim (kendi ve ümmetinin maslahatı için) bir hayır işini, başka» ondan daha hayırlı olduğunu gördüğü için terkederdi. İki cihetinden birin' işlemekte muhayyer olduğu dünya işlerinde terkedilmesini işlemesinden hayırlı gördüğünü yapardı. (Ashabiyle) Medine-i Münewere’den,(Ebıı .Süfyan ve kavmi ile .savaştığı zaman) Uhud’a çıkması gibi. Peygamb
(sallallahu aleyhi ve sellemfın görüşü Medine’de kalıp çıkmamak tarafları idi. Ve münafıkların içindeki küfürlerini yakınen bildiği halde onların öldürülmesinden sazgcçliğı gibi. Bu öldürme işinin terkedilmesi, başkalarının kalblcrini Müslümanlığa ısındırmak, gerçek mü'minlcrin akrabalarını gözetmek ve bir hadîs i şerifle varid olduğu gibi, insanların Muhammed (aleyhısselâm)\n ashabını öldürüyor demelerini istemediği içindir.
Ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem/ın, Kııreyş’in kalbini hoş iııimak için, Kabe’nin binasını İbrahim (aleyhısselâmhn yaptığı esas üzere bırakması gibi. Çünkü Kabe’nin (bulunduğu halden) değiştirilme işi Ku-reyş’in gözüne büyük görünürdü.
Kabe’nin değiştirilmesinden kalblcrine nefret gelmesinden çekindiği için ve Islâmdan önceki dine ve dindarlara olan düşmanlıklarının tahrik edilmesinden çekindiği için, Kâbc'nın binasını yeniden inşa etmekten vazgeçti ve Hz. Âişe’ye şöyle buyurdu:
—Kğer kavminin ahdi küfre şakın oinıainış olsaydı, Beyl-i Şerifi İbrahim (aleyhısselâm)\n yaptığı esaslar özerine tamamlardım (yükseltirdim) (647).
Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), bir işi yapar, sonra başka işi ondan daha iyi gördüğü için onu terkederdi. Bedir sularından uzak olanlardan Kureyşli düşmanlara daha yakın olana intikal ettiği gibi. Ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellcnı)\n:
—Sonra yapılacak olan işe. evvel başlamış olsaydım kurbanı sevket-mezdim (648), sözü gibi.
Ve Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)\n kâfir ve münafıklara karşı ülfetlerini kazanmak için gıizel yüzlıl görünmesi gibi.
Cahilfden sadır olan hususlara) sabreder, şöyle buyururdu:
iMI) lıııanı Huhuri. S.M\ı 2^ kiKıhıl'I M.uc 4Ş ll.ıhıı I .ıdlı MrCkc vc htınsMnıha'd.s//c lu.ldan. İmam Mııs/ım. Sahih. 15 Kılabıı'l Hacc. M ll.ıhu Nakzı'l-Kûtniı vc Uınaıha’da 404 Nolu mrını Hz. Aışe /rxı.J dun lahnc cımıslır. ı\ı\ai, Kılahu'l-Haı., Bab I25'de.
tours estambul sundu..